Mindblown: a blog about philosophy.

  • Düğünün Bir Üyesi, Carson McCullers [Çeviri: İris Kantemir]

    Remzi Kitabevinin bu Çilek serisi büyük güzellik. Yıllardır oku oku bitmiyor, müthiş seçki. The New Yorker McCullers için mutsuz sonların yazarı diyor. Doğru. Güneyli olmasına rağmen güneyli olmayan nadir yazarlardan. Bir mutfakta ve çoğunlukla mutfağın yakınlarında birkaç sokakta geçen aklı karmakarışık genç Frankie, evin siyah yardımcısı, ufak kuzeni, her zamanki gibi görünmez bir baba ile […]

  • Tipi by Vladimir Sorokin [Çeviri: Ergin Altay]

    rus yazar görünce kaçırma şiarıyla ismi özellikle buz üçlemesiyle pek duyulmuş sorokin’in tipi’sine düştüm. yazarın temaşası yüksek. putin’in milis gençlik örgütleri sorokin’in porno propagandası yaptığı savıyla yürüttüğü kampanya vs var. milis örgütünün ismi de “beraber yürüyoruz” (bu yollarda?) ahaha. ya neyse. bu denyolar moskova’da kocaman bir yapma tuvalet getirip kitaplarını içine atmışlar. işte slav ak […]

  • Beyaz Deniz, Roy Jacobsen [Çeviri: Deniz Canefe]

    norveç edebiyatına dair gözlediğim bir önyargı var. ekonomik durumu, sosyal devleti vs ile şanslı bir ülkenin yurttaşlarının edebiyatı son derece sıkıcı olmalıdır gibi. oysa okuduğum hemen her norveçli yazar bunun tersini göstermeye devam ediyor. kabaca şu an sallayacağım dört evreye dair bence bize aşina gelmesi gereken toplumsal travmaları var ve haliyle nitelikli edebiyat beliriyor. bir: […]

  • Area X: The Southern Reach Trilogy, Jeff VanderMeer

    VanderMeer üretken bir yazar editör. her yerde görünür olanlardan değil de, sürekli bir şeyler üreten cinsten. gençler için bilimkurgu fantezi edebiyat kampı da yapıyor birkaç yıldır. bu üçlemesi, çorba gibi birçok konuyu gayet başarılı biçimde derli toplu, heyecanlı biçimde sunuyor. ekolojik felaketler, insanın doğayla, hayvanlarla ilişkisi, dünyadan soyutlanmış Bölge ile gizemli odalar, biyolojik fenomenler vs. […]

  • Cormac McCarthy ve Yol: Bir kıyamet tellalı

    Amerikan edebiyatının kenarda kişiliklerinden Cormac McCarthy’de yol artık keşif, özgürlük, umut sunmaz. Yolda ilerlemek, yer değiştirmek, yaşanacak bir gün daha kazanmaktan başka anlam taşımaz… Cormac McCarthy’nin Yol isimli romanı, yazılmış en hüzünlü kitaplardan. Görünürde, belirsiz bir felaket sonrası yok olan eski dünyanın kalıntıları arasında güneye, denize ulaşmaya çalışan baba oğulun öyküsünü anlatıyor. McCarthy, kıyamet sonrası dönemin atmosferini, […]

  • Cormac McCarthy – No Country for Old Men

    Cormac McCarthy okumak acayip bir deneyim. Seven bilir. Bunu geç okudum çünkü malum film çok güzeldi. Aslında roman değil bir senaryo olarak yazılmış. İsmi WB Yeats’in Bizans için yazdığı şiirden geliyor bilindiği gibi. Yeats’in Bizans’ı, kendi pagan metinlerindeki ütopyasıydı. Ona göre insanlığın tarihinde aştığı nadir estetik dönemlerden biriydi. Bir güzelleme gibi yazmıştı şiirini ve “bir […]

  • Valérie Manteau – Le Sillon (Agos/Karık)

    Fransa’da 2018 Renaudot ödülünü Valérie Manteau – Le Sillon (Agos/Karık) ile aldı. Roman Hrant Dink cinayetine dokunuyor. Ufak ölçekli bir yayınevinden yayımlanmıştı, baskısı yoktu. cayır cayır yeniden basılıyor. https://t.co/q9I6YtgslH

  • Peter Adolphsen – Machine

    Bu novella kısa bir anlatıda dili sakınarak ikame etmenin güzel bir örneği oldu. Elli dört milyon yıl önce bir dişi Eohippus’un ardından kalan fosilden çıkan bir damla petrolün hikayesi. Tam bir tuhaf metin. Bu dünyada ölümün olmadığını anlatmaya yelteniyor. Tarih öncesi bir at leşinden yola çıkıp, Sovyet döneminde yetişen bir bisikletçinin mültecilik yol hikayesine dönüyor. […]

  • Yoko Tawada – The Emissary ve Memoirs of a Polar Bear

    Sayfalarında acı çekerek gezindiğim iki kitap oldu. Polar Bear Siren yayınları tarafından türkçeye de çevrildi. özellikle The Emissary, kıyamet sonrası konusuyla ilgimi çekmişti. O da çevrilir diye tahmin ediyorum. The Emissary – Japonya’da meydana gelen bir felaket sonrası ülke kendisiyle başbaşa kalıyor. Çocuklar zayıf, narin, bağışıklık sistemleri olmadan yaşamaya çabalıyor. Ülkenin arta kalan sayılı iş […]

  • John Steinbeck – Kasımpatları – Memet Fuat çevirisi

    Sanırım Uzun Vadi isimli toplaması başka çevirmenlerle aslına uygun olarak daha sonra Sel yayınları tarafından basıldı. Ben Adam yayınları versiyonunu okudum. Yeni çevirisi asıl derlemeye sadık, Memet Fuad çevirisi o derlemenin birçok öyküsüyle başka öykülerin karışımı. kimi öyküler güney gotiği denen Amerikanya akımına dahil. Diğerleri proleterleri, ataerkilliği kimi doğrudan, kimi daha az sembolizmle anlatıyor. Fuad […]

Got any book recommendations?